single image
07-12-2015
Gökçe ALAÇLI

Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sn. Zeki Arslan İle Söyleşi

1954 yılında kurulmuş, Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından birisi TMMOB. Bize faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? 

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, Anayasanın 135. Maddesi doğrultusunda çıkarılan 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) kanununa göre 1954 yılında kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. 

Odamız kuruluşundan buyana düzenlediği meslek içi eğitimler, teknik mevzuat, onaylanmış kuruluş ve akreditasyon çalışmaları, mesleki denetim, bilirkişilik – ekspertizlik, teknik ölçüm hizmetleri, uzmanlık alanlarımızla ilgili raporlar ve zengin yayın çalışmaları çok yönlü bir şekilde sürdürülmektedir.

 TMMOB Makina Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6. maddesinde de belirtildiği üzere Odamızın kuruluş amaçları arasında; ülke ve toplum yararları doğrultusunda yurdun doğal kaynaklarının işletilmesini, üretimin arttırılmasını, yurt sanayinin ulusal çıkarlara uygun yönde gelişmesini sağlamak için teknik ve bilimsel çalışmalar yapmak ve bunları üyelerinin ve sanayinin yararına sunmak yer almaktadır.

Ayrıca Odamızın sorumlulukları arasında makina mühendisliği hizmetleri ile ilgili her türlü araştırma, inceleme, proje ve raporların hazırlanmasını, uygulanmasını ve teknik uygulama sorumluluğunun uzman makina mühendisleri tarafından yapılmasını sağlamak ve bunların teknik kurallara uygunluğunu incelemek, denetlemek ve onaylamak yer almaktadır.

Bu amaçlar doğrultusunda uzmanlık alanına giren konularda, ülkemizin ve toplumumuzun sorunlarının çözümünde aktif bir organizasyon olarak MMO, 61 yıllık geçmişinde ülkemiz genelinde gerçekleştirdiği çok yönlü etkinliklerle demokratik mesleki kitle örgütü olarak Türkiye‘de etkin bir kuruluştur.

TMMOB çatısı altında en geniş üye tabanına sahip kuruluşsunuz. Türkiye’nin birçok ilinde şube ve temsilcilikleri olan makina, endüstri, imalat–üretim, otomotiv ve enerji sistem mühendislikleri gibi mesleki çalışmalarda bulunan tüm mühendisleri içinde toplayan bir yapılanmasınız. Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?

Söylediğiniz gibi Makina Mühendisleri Odası, Birliğimiz çatısı altındaki en geniş üye sayısına sahip olan kuruluş. Bugün itibariyle İstanbul Şube olarak üye sayımız 26.000’e ulaşmışken Türkiye genelinde bu sayı 100.000’i aşmış bulunmaktadır.

Kamu ve toplum yararı ilkesini temel alarak tüm üyelerimize ve halkımıza hizmet verdiğimiz 18 Şubemiz, 56 İl Temsilciliğimiz, 43 İlçe Temsilciliğimiz, 7 Mesleki Denetim Büromuz, Asansör Onaylanmış Kuruluşumuz, Akredite Muayene Kuruluşumuz (AKM), Akredite Personel Belgelendirme Kuruluşumuz (PBK), Akredite Deney Laboratuvarımız (MERLAB), Akredite Kalibrasyon Laboratuvarımız (KALMEM), Meslek İçi Eğitim Merkezimiz (MİEM), 5 Uygulamalı Eğitim Merkezimiz (UEM) bulunmaktadır.

Global olarak yaşanan teknolojik gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki yıllarda inşaat sektöründe ısıtma-soğutma-havalandırma–iklimlendirme anlamında yaşanacak gelişmeler konusunda bilgi verebilir misiniz?

Mevcut dünya sisteminin bizi getirdiği noktada, sadece inşaat için değil, mühendislik sistemlerinde en öne çıkan konu enerji verimliliğidir. Küresel ısınma bizlere gösterdi ki sadece belli bir zümrenin ya da türün çıkarlarını koruyacak kendini toplumdan ve doğadan soyutlayarak oluşturulan sistemlerden hem toplum hem de doğa intikamını alıyor. Bu anlamda ergonomik, düşük enerji sarfiyatı olan sistemler geleceğin sistemlerinde başı çekecek. Ayrıca ülkemizde örnekleri de olan yenilenebilir enerji sistemleri ile enerji ihtiyacını karşılayan sistemler geleceğin binalarında karşımıza çıkacaktır.

İklimlendirme sektöründe son yıllarda karşımıza çıkan ve sağlığı doğrudan etkileyen “hasta bina” kavramını önlemek için yapılması gerekenlerden çok kısa bahsedebilir misiniz?

Hasta bina sendromu, ısı yalıtımının ön planda olduğu ve iyi havalandırılmayan iç ortamlarda bulunan kişilerde, iç ortam hava kirleticilerinin konsantrasyonlarındaki artış ile görülen sağlık sorunlarıdır. Bu sağlık sorunları bina içine girildikten belli bir süre sonra başlar ve iç ortamın terk edilmesiyle düzelme eğilimindedir. Hasta bina sendromunun nedenleri araştırıldığında fiziksel ortam koşullarıyla, kimyasal ve biyolojik iç ortam kirleticileri ve kişisel faktörlere bağlı olduğu belirtilmiştir. Hasta bina sendromuna bağlı gözlenen semptomların önlenebilmesi için iç ortamda uygun iklimlendirme koşulları sağlanmalı ve bina içerisinde iç ortam kirleticilerinin emisyonları azaltılmalıdır. Yapı malzemelerinden kaynaklanan kirletmeleri önlemek için bu yapı malzemelerinin seçimi iyi yapılmalıdır ve denetimler yapılırken buna da özellikle dikkat edilmelidir. Çünkü farklı alanlardan bildiğimiz kadarıyla böyle etmenler ileride daha ciddi sağlık sorunlarının da zeminini hazırlayan etmenler olabiliyor, tabi böyle bir veri elimizde yok ancak bu olasılık göz önünde bulundurularak daha sıkı denetimin bize kaybettireceği bir şey de yok.

Son olarak eğitim konusuna değinmek istiyoruz; üniversitelerimizde makina mühendisliği eğitimini yeterli buluyor musunuz? Sizce bu dalda hangi konularda eğitim sistemi geliştirilebilir?

Makina mühendisliği mekanik teknolojisinin günümüzde geldiği gelişmişlik seviyesi nedeniyle çok geniş bir mühendislik alanına hitap ediyor. Bu anlamda uzmanlaşma kaçınılmaz olarak makina mühendislerinin karşısına çıkıyor. Ancak kullanılan sistemler birçok sistemin bir arada kullanıldığı yapılar haline geldi bu da makina mühendislerinin sadece mekanik değil elektrikli, yazılımsal, kimyasal, vs. birçok alana dair de bilgi sahibi olmaları gerekliliğini karşımıza getiriyor. Bu ölçekte baktığımızda üniversiteler ve meslek odalarının birlikte görev almaları gerekliliği karşımıza çıkıyor. Üniversiteler temel mühendislik donanımı yüksek mesleğinin bir alanına yönelmiş yani ne yapacağını hangi alanda çalışacağını bilen mühendisler yetiştirmeli, sonrasında meslek odaları da mühendislik yaşamına dair uzmanlık eğitimlerini, gerekli belgelendirmeleri yapmalı ve üyelerinin sicil kayıtlarını oluşturmalı meslek alanlarını düzenlemelidir. Bu sistem işler hale geldiği zaman hem mesleki anlamda hem de toplumsal anlamda mühendislik alanına dair birçok sorunun çözüme ulaşacağını düşünüyorum.

 

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top