single image
27-11-2014
Gökçe ALAÇLI

İlhan Şeşen ile Hayata Dair Sımsıcak Bir Sohbet Yaptık

 

Müzik hayatınız nasıl başladı?

Bursa'da avukatken ve hakikaten çok iyi bir bankanın hukuk müşaviri olma yolunda yükseliyorken ağabeyimin bir telefonu ile hayatım değişti. Bir gün beni aradı ve “İlhan, müziğe dönmezsen beni ağabeylikten sil “dedi. Ağabeyiminbunu o kadar içten ve derinden söyledi ki, on beş gün suratımda sivilceler çıkarttım ve sonunda ağabeyimin dediğini yaptım.  Yani avukatlık hayatımı tamamen sonlandırarak müziği seçtim.

Müziği seçerek hiç yanlış bir karar aldığınızı düşündünüz mü?

Hayır düşünmedim çünkü o zaman belki kendi istediğim yerde olacaktım ama şarkılarımın istediği yerde olamayacaktım. 

Bir hukukçu olsaydınız, şarkılarınızda olduğunuz gibi kendinizi iyi ifade edebilir miydiniz?

Evet hukukçu olarak da kendimi iyi ifade edebilirdim diye düşünüyorum. Çünkü ben gerçek bir hukukçuydum. Bana verilen verilerle birlikte düşüncelerimi çok önemli bir noktaya getirdim. Mesela düşünce özgürlüğünün ne olduğunu öğrendim. Sizinle de paylaşayım,''Düşünce özgürlüğü düşündüğün her şeyi söylememe hakkındır.'' Amiyane tabirle ağzına geleni söylememektir. Zaten o zaman düşünceni özgür kılıyorsun, kimseye söylemek zorunda olmadığın zaman. O zaman hayatın çok kolaylaşıyor ve ne kalıyor geriye, söylenmesi gereken şeyleri dilinin döndüğünce söylemek. Bu da yetiyor bana.

Hayatınızda bunaldığınız dönemleri nasıl geride bıraktınız?

İnsan hayatında iki yol vardır. Ya iyi ya da kötü yolu tercih etmelisin. Ben iyi yolu seçtim hep. Çünkü kolay olan budur. Kötü, insanı daha çok uğraştırır, akşam yattığında uyuyamazsın.

Dilimizi doğru kullanmak için özen gösteriyorsunuz, sizin için Türkçeyi iyi kullanan bir sanatçı diyebiliriz. Bu konuda ki görüşleriniz nelerdir?

Evet Türkçeyi iyi kullanmaya çabalıyorum, şarkılarımı yazarken de buna özen gösteririm. 

Ancak genel anlamda baktığımızda, ülkemizde dil farklarının olduğunu görüyorum. Dilimizi doğru kullanamamaktan ve dilin yabancı kelimelere maruz kalmasından kaynaklı. Nesil farklarının dil farklarını değil, dil farklarının nesil farklarını oluşturduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile buda nesiller arasında bir kopuşa neden oluyor. Dolayısıyla öncelikle dilimizi doğru ve güzel kullanmalıyız. Her yerde olduğu gibi internet ortamında çocuklarımızın maruz kaldığı İngilizce kelimelerin Türkçeleştirme adı altında dilimize yerleştiğini görüyoruz, bu kelimeleri inkâr etmek, söz konusu kopuşa neden olmaktır.

Şarkı yazmayı nasıl tanımlarsınız, zor mudur?'' İlham geldi ve yazdım'' diyebilmek için bu ilhamın altını doldurmak gerekli sanırım, ne düşünüyorsunuz?

Zor, çok zordur şarkı yazmak. Bu soruları ben de kendime çok sordum, şiirsel yaklaşacağım ama, ilham dediğimiz şey çok kırılgandır. Bir kere çağırmadan asla gelmez. Senin sorduğun sorunun cevabı bende budur; ilham gelse de şarkı yazsam diye kendimi zorlarım, zaten yorucu olan kısmı da budur. Yalnız başına bir şeyler yapmaya çalışırım çünkü insan yalnızken yaptıklarıyla vardır. Bunu bilir bunu söylerim, insan yalnızken ne yapıyorsa hayatta onunla var olur. Ben bu yalnızlıktan şarkılarımı çıkartmayı öğrendim.

Şarkılarınızı herkese veriyor musunuz?

Tabii ki verdiğim kişileri seçiyorum ve özen gösteriyorum. Ancak şarkılarımın maddi manevi hakkını veren kişilere veririm.

Hayatta herkesin bir yaşam prensibi vardır bu da o kişiyi yansıtır. Sizin prensibiniz nedir?

Ben mücadele etmem dururum yani bir şeylere karşı ters yürüyorsak onlarla çarpışırız ama benim için mücadele etmek değildir hayat, kabul etmektir. Bence hayatın özeti, her şeyi kabul etmektir. Ancak o zaman yaşam kolaylaşır.

Müzik ve oyunculuğun haricinde ilgilendiğiniz başka bir sanat dalı var mı?

Fotoğrafçılıkla çok ciddi ilgilendim. Hatta Mersin'de avukatlık yaptığım dönemde oturduğumuz evin altında bir dükkân vardı, müteahhit bana dedi ki '' sen ne güzel fotoğraf çekiyorsun, açsana aşağı bir dükkân ''. Ben de bizim müteahhidin aklına uygun açtım bir fotoğrafçı dükkânı. Avukatken işten dönüp sabahları dörtlere beşlere kadar fotoğraf basardım. Hem de dükkânı öyle bir dönemde açmışım ki tam okulların açılışına denk gelmiş, işlerim harika. Ama tabii çok yoğun olduğu için 2 sene bu şekilde devam ettim ve dükkânı kapattım.

Daha genel konulardan bahsetmek gerekirse dünyanın gidişatı nasıl sizce?

Dünya kötüye gidiyor bence. Bizler bir masalın içinde yaşadık. Benim bir prensibim vardır, gerçekleri kabul etmeden doğrulara varılamaz. Dünyanın gidişi iyi bir gidiş değil bence. İyi bir gidiş olmadığı şuradan belli, şu andaki halimizden memnun değiliz ki ileri gidişten bahsedelim. Açıkçası biraz bana çözümsüz görünüyor çünkü ben devrime değil evrime inanırım. Benim için bir tek devrim vardır, o da var olan hukuku uygulamak. Var olan hukuku uygulayabilmek bir devrimdir.

Müzikal olarak zirvede olduğunuz dönem ne zamandı?

 “Neler Oluyor Bize” albümü benim zirvemdi. Diğer tüm albümlerinde olduğu gibi bu albümde de mensubu olduğum bu milletten manevi olarak tüm alacağımı aldığımı düşünüyorum.

5. ve son albümünüz '' GEL '' hakkında bize bilgi verebilir misiniz? 

Gitar ağırlıklı akustik bir sound tercih ettiğimiz albümde tüm eserlerin söz ve müziği bana ait. 

 “Mış Baba” isimli şarkının vokallerinde ise Grup Gündoğarken üyeleri Burhan, Gökhan ve İlhan'ın çocukları ile birlikte şarkıyı seslendirdik. Serhan'ın anısı için yapıldı bu şarkı.

 

Sizin gibi bir sanatçıyla sohbet etme imkânı bulduğumuz için çok şanslıyız.  İçtenliğiniz için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

 

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top