Yönetim Sistemleri Standartları ve Gelecek Beklentiler

Sanayileşmenin ilerleyen safhalarında ortaya çıkan ve artık “ne üretirsem üreteyim satarım” anlayışının, “müşterinin mevcut ve gelecekteki muhtemel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretim” anlayışına bıraktığına hep birlikte şahit olduk. Bu kalite anlayışıyla birlikte oluşturulan ISO 9000 serisi kalite yönetim sistemi standardı, bu yılın sonlarına doğru yayınlanacak olan ISO 9001:2015 revizyonuyla yepyeni bir evreye geçiyor. “Müşteri odaklı çalışmanın” geliştirilerek, “müşteri ve ilgili tarafların memnuniyetini arttırmayı ve kuruluş hedeflerine ulaşmayı tehdit edebilecek unsurlara odaklanarak çalışmanın” öngörüldüğü yeni revizyon ile birlikte bir çok önemli değişiklik planlanmaktadır. En önemli değişikliklerden biri de, yönetim sistemlerinin entegrasyonu çok daha etkin olarak gerçekleştirilebilecektir. Annex SL doğrultusunda hazırlanan yeni yönetim sistemi standartlarında önemli olan husus, kuruluşun hangi politikaları belirlediği ve bu politikalar çerçevesinde hangi hedeflere ulaşmayı planladığıdır. Zira diğer standart maddelerinin başlıklarının aynı olması sağlanarak, kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, bilgi güvenliği ve enerji yönetim sistemleri gibi sistemler kolaylıkla entegre edilebilecek hale getirilmiştir. 

Batı toplumunda, “Ne kadar kaliteli ve ucuza üretirsen üret, çalışanlarının haklarını vermiyorsan, çevreye zarar veriyorsan, çalışanlarının iş güvenliğini sağlayamıyorsan; senden ürün almam” duyarlılığındaki müşterilerin hızla arttığını gözlemleyebiliyoruz. Zürih’teki en çok iş yapan taksicilerden birinin, çevreye en duyarlı otomobillerden birine sahip olması, bunun bir göstergesi olsa gerek. Veya baraj inşaatı gibi tehlikeli inşaatlarda proje almanın kriterlerinden bazılarının, “Kaza Sıklık Oranı” ve “Kaza Şiddet Oranı” olması, aynı şekilde iş güvenliğinin müşterilerin olmazsa olmaz kriterlerinden biri olabileceğinin delili niteliğindedir. Yine aynı şekilde, çok bilindik uluslararası bir mobilya ve dekorasyon mağazalar zincirinin ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgelendirmesini tedarikçilerine zorunlu tutmasının nedeni, tedarikçilerinin enerji tasarrufu sağlayarak maliyetlerini düşürmelerini sağlamak gibi görünse de, bunun kendi müşterilerinin gelecek beklentilerinden kaynaklandığını görmemiz gerekir.

Sonuç olarak, rekabetin gittikçe daha da arttığı günümüz dünyasında şirketler, mevcut yönetim sistemlerine mutlaka kalitenin yanı sıra, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, bilgi güvenliği, enerji gibi unsurları da dâhil etmelidir. Zira rakiplerinizin kendilerini geliştirdiği durumlarda sizin durmanız bile, aslında geriye gitmeniz anlamına gelmektedir.