single image
23-03-2023
Mehmet PAK

Yangın Riskinin Azaltılması

İşletmelerde uygulanan periyodik bakım çalışmalarının, değişik amaçlara hizmet ettiği bilinmektedir. Ancak bakım amacı ne olursa olsun, yangın riskinin azaltılmasına yönelik çalışmaları da kapsaması, yangın riskinin azaltılması açısından son derece önem taşımaktadır. Bu amaca yönelik periyodik bakımların, ‘yangın riskini azaltmak, can ve mal güvenliğini en üst düzeyde tutmak ‘ gibi diğer tüm bakım hedeflerinin üstünde tutulabilecek bir amaca hizmet ettiği dikkate alınmalı ve işletme bakım programları bu doğrultuda hazırlanmalıdır.

Ülkemizde yaşanan can ve mal kayıplı yangınların yaklaşık % 20 sinin elektrik kaynaklı olduğu ve 2012 yılında yalnızca İstanbul’da 5.016 yangının elektrik kontağından kaynaklanması (*) elektrik tesislerinde yangın riskinin azaltılmasına yönelik periyodik bakımların önemini gözler önüne sermektedir.

Yangının oluşumunda rol oynayan faktörler ve bu faktörlerin periyodik bakımlarla kontrol altına alınabilme süreci, bu amaçla yapılan periyodik bakımların esasını teşkil edecektir.

Yangının Oluşumu!

Bir yangının meydana gelebilmesi için 2 gerek koşul bulunmaktadır.

1-Yanıcı malzeme

2-Isı kaynağı

1. koşul olan yanıcı malzemeler, tesisatlarımızda dahili (kablo vb) ve harici (toz, yanıcı malzemeler vb.) olarak her zaman mevcut olmakta, 2.koşul ısı kaynağı ve kontrol altına alınması ise yapılacak periyodik bakım çalışmaların temelini oluşturmaktadır.

Isı kaynağı ve kontrol altına alınması :

R (ohm) direncinde, içerisinden I ( A ) akımı akan bir iletkende t (saat) süresinde meydana gelen ısı enerjisi, Ak = R.I ².t  (wattsaat)‘dir.

Yangının başlayabilmesi ise, Ak değerinin, malzeme tutuşma sıcaklığı Ay‘nin üstünde bir değer almasına bağlıdır. ( Ak = Ay )

Ay, malzeme tutuşma sıcaklığı, malzeme cinsine göre değişmekle birlikte bakım çalışmaları sürecinde kontrol edilemeyen sabit bir büyüklük olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu durumda Ak = Ay, Ak = R . I ².t  ve Ay = sabit formülleri sonucunda ortaya çıkan ‘ R.I².t = sabit ‘ koşulu, periyodik bakımlar açısından incelenmesi gereken formül olarak önem kazanmaktadır. R,I ve t değişkenlerinin periyodik bakımlarla kontrol altına alınabilme süreci, yangına karşı yapılması gereken bakımın esasını oluşturmaktadır.

1- R direnci ve kontrol altına alınması:

R direnci, ekipmanların sahip oldukları elektriksel dirençler ve bağlantı noktalarında oluşan geçiş dirençleri olmak üzere 2 farklı dirençten meydana gelmektedir. Ekipmanların sahip oldukları elektriksel dirençler üzerinde, nominal akımlar söz konusu olduğunda tehlike yaratmayacak ısılar meydana gelmektedir. Bu dirençlerin tehlike yaratması, ancak nominal akımların üstündeki akım değerlerinde mümkün olabilmektedir.

Ancak, sistem dirençlerinden bağımsız olarak karşımıza çıkan ve yangın başlangıcı açısından en büyük riski oluşturan, bağlantı noktalarındaki gevşekliklerin meydana getirdiği büyük geçiş dirençleridir. Söz konusu gevşek bağlantılar, sistemin kurulum aşamasındaki dikkatsizlik ve eğitimsiz personel ile bağlantıların yapılması ile tesisatların zamanla yıpranmasından kaynaklanmaktadır. Geçiş dirençlerinin büyük olması, sistemden akan akımı sınırlandırmakta, hat akımı genellikle devre kesicilerin açma akımlarının altında kaldığından, kaçak akım rölesi bulunmayan tesisatlar bu tür tehlikelere karşı tamamen korumasız kalmaktadır. Korumasız kalan tesisatlarda oluşan büyük geçiş dirençleri üzerinde, yangını başlatabilecek büyük ısı enerjileri meydana gelmekte ve yangın kaçınılmaz sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.

2- I akımı ve kontrol altına alınması:

İçerisinden akım geçen iletkenden ortama yayılan ısının, ortamdaki malzemeleri tutuşturma sıcaklığına getirmeyecek şekilde projelendirilmesi gerekmektedir.

I akımının kontrol altında tutulabilme süreci, proje aşamasında yüke uygun kablo ve kabloya uygun sigorta seçimi ile başlamakta, doğru işletme uygulamaları ile devam etmektedir.

Uygun seçimler yapıldığı takdirde kablonun akım taşıma kapasitesi sigorta ile sınırlandırılmakta ve kablonun aşırı ısınması engellenebilmektedir. Ancak işletme esnasında sisteme gelen ilave güçlerin alt yapı değiştirilmeden eklenmesi ve sigortanın yetersiz kaldığı durumlarda sigorta amperajlarının arttırılması, sistemi tam olarak korumasız bırakmaktadır.

Söz konusu durumların tespiti ve sonucunda I akımının kontrol altında tutulabilmesi için, projelendirilmenin doğru olarak yapıldığı ve uygulandığından emin olunmalı, tüketicilerin çektiği akımlar periyodik olarak ölçülmeli ve yük-kablo-sigorta uygunluğu kontrol altında tutulmalıdır. İşletmenin tesliminden sonra ilk tasarım koşullarına ilave gelen güç değerlerine göre dağıtım sistemi revize edilmelidir. Aksi halde hatalı ve bilinçsiz işletme uygulamaları ile özellikle kablolar aşırı akımlara karşı korumasız bırakılacak ve yangını kaçınılmaz hale getirecektir.

3- t süresi :

t değişkeni, R ve I değişkenlerinin kontrol altına alındığı ve yapılan kontrollerin periyodik olarak uygulandığı durumlarda kontrol altına alınmış olacaktır.

İşletmelerin genellikle tercih ettiği klasik bir çözüm, bağlantı gevşekliklerinin sıkılması yoluyla bakımın yapılmasıdır. Ancak bu yöntem problem olmayan noktalara müdahale etmek suretiyle yeni arıza noktaları oluşturabilmekte, enerji kesilmesinin mümkün olmadığı bara bağlantılarında kontrollerin gözardı edilmesine neden olmaktadır. Tesisata ait tüm bağlantı noktalarına ulaşmanın zorluğu ve tehlikesi ile harcanılan zaman dikkate alındığında, söz konusu yöntemin pek kullanışlı olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Günümüzde, belirli periyotlarla yapılması gereken bağlantı gevşekliklerinin ve aşırı akımların tespiti için, en uygun ve hızlı çözüm termal görüntü izleme teknolojisidir.

Termal görüntü teknolojisi, büyük geçiş dirençlerinin ve kapasite üstü akımların neden olduğu ısıl noktaların tespit edilmesinde son derece etkin bir önleyici bakım yöntemidir.

Termal görüntü teknolojilerine ait program yazılımları sayesinde, alınan fotoğraflar üzerinde herhangi bir noktadaki sıcaklık değerinin tespit edilmesi mümkün olmakta, bu sayede istenilen noktalardaki sıcaklıkların ortam ya da diğer faz sıcaklıkları ile karşılaştırılması ve sonuçların raporlanması kolaylıkla yapılabilmektedir.      

 Sonuç, bilinçli periyodik bakım !

Günümüzde yangına sebebiyet veren elektriksel büyüklükler, periyodik bakımlar yardımıyla kontrol altına alınabilmektedir.

Bu amaçla, periyodik bakımlara gerekli özen gösterilmeli ve bakım firmalarından yangın riskinin azaltılmasına yönelik çalışmaları, bakım programlarına dahil etmesi talep edilmelidir.

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top