KidzMondo

Beyrut, 15 Mayıs 2013.

Çoğumuzun hafızasına toplumsal ve siyasi karışıklığı, din ve mezhep kavgaları ile yer etmiş Beyrut’a giderken bir tedirginlik yaşamıştık açıkçası. Hiç kimse belli etmese de…

Havaalanından çıkıp aracımıza bindik.

Geçtiğimiz bölgede bulunan binalardaki kurşun izleri, hafızamızdaki Beyrut fotoğrafına uyuyordu.  

Nedense şaşırmadık.

İlk durağımız Beyrut KidzMondo’ydu.  Gerçek hayatın simüle edildiği tam bir çocuk şehri.

Neşe içerisinde oradan oraya koşturan 500 çocuğun arasındaydık. 

O kadar eğleniyorlardı ki -nedense şaşırdık-

Kafamızdaki Beyrut fotoğrafına uymamıştı, belki ondan.

Oysa bölgenin uzun yıllar kültür başkentliğini yapmış, Ortadoğu’nun Paris’i dedikleri şehir, Downtown’u, Byblos’u, zengin tarihi ve coğrafi güzellikleriyle bu kötü imajı hiç hak etmiyordu, gitmeden herkes gibi biz de anlayamamıştık bunu.

Beyrut KidzMondo’yu inceleyecek, mimarları, yatırımcısı ve Doğan Grubu ile birlikte İstanbul KidzMondo’yu yapacaktık. Fazlı-Mehmet Emin-Tarkan-Deniz-Şevket-Burhan-Hasan-Cengiz-Melih-Mehmet Beyler; Nurcan-Nihal- Belgin-Hacer-Ebru-Şeyda Hanımlar, hep birlikte… 

İç savaşlar ülkesi haline gelmiş bir şehre, bu kadar eğlenceli bir işi yapmak üzere giden bir ekip olmak ne güzeldi.

Çocuklar ellerinde Kidlar adını verdikleri paraları çalışarak hem kazanıyorlar hem harcıyorlardı. Bankası, oteli, marketi, TV stüdyoları, çikolata fabrikaları, hastaneleri, okulları.

Hayatta ne varsa orada vardı. 

Hayat nasılsa orası öyleydi.

Tek farkı oyunculardı,  onlar henüz tertemizdi. 

Uzun yıllar boyu AVM koridorlarına sıkışmış birkaç araba ve makineden ibaret çocuk oyun alanlarında,  Ozan’ımla Kağan’ımı bekleyen bir baba olarak heyecanlandım.

O an benim için bir “iş” olmaktan çıkmıştı bu yer. Neyse ki çocuklarım yapacağımız bu yerde hâlâ oynayabilecek yaştalardı.

Onlarca mimar mühendis, sponsor  firmalar, yazışmalar, hesaplar, toplantılar, projeler, numuneler.

Bir solukta geçti.

Ocak 2014’de açtık.

İstanbul Trump Towers AVM’nin içinde, çocuk katında.  

Yaklaşık 4.000 m2 alanda, tam anlamıyla gerçek dünyanın simülasyonu.

Çocukların, yani kidizenlerin eşit olduğu bu küçük dünyada 40’a yakın meslek birimi var ve her bir mesleğin birer küçük dünyası.

Para birimleri Kidzlar. Anayasaları bile var.

Marketten itfaiyeye, hastaneden TV stüdyosuna, bankadan polis karakoluna, yarış pistinden moda evine her şey var. Tiyatrosu görülmeye değer. Gerçek bir uçakla yapılmış uçuş simülasyonu heyecan verici.

40’dan fazla meslek birimi için yapılan her bir bölüm için tek tek çalışıldı. Her birinin projesi farklı, dekorasyonu farklı, aydınlatması farklı. 

Yüzlerce çocuğun bir arada olduğu bir mekânın elektriksel güvenliğini sağlamak her zamankinden daha fazla bir sorumluluk yükledi bize. İşin başından sonuna kadar her aşamasında bu sorumlulukla hareket ettik.

Çok sayıda sanayi tesisi, otel, AVM, ofis, hastane yaptık ama bu gerçekten başkaydı.