single image
01-03-2016
Uzm. Psikolog/Psikoterapist Nida ÖZŞAHİN TERKURAN

Çocukta Özgüven Geliştirme

Özgüven kişinin kendisine yönelik iyi duygular geliştirmesi ve buna bağlı olarak kendisini iyi hissetmesidir. Başka bir deyişle kendisi olmaktan memnun olmasıdır. Kendisinden memnun olan insan, kendisiyle ve çevresiyle daha barışıktır.

Özgüven gelişiminde bebeklikten ergenliğe kadar olan dönem önemli ve belirleyicidir. Bununla birlikte özgüvenin gelişimi, insanın yaşam boyu edindiği deneyimlerin sonucudur. Çocukların kendilerine yönelik iyi duygular geliştirmeleri, öncelikle anne-baba, bakıcı, öğretmen gibi hayatlarındaki önemli yetişkinlerin tutumlarından etkilenir.

Ailesi tarafından sevgi ve ilgi gören, ihtiyaç duyduğunda beklediği yakınlığı bulan, fikirlerine değer verilen, yaşına uygun sorumluluk yüklenen, yaptığı iyi şeyler için övülen, en önemlisi hata yapmaya hakkı olan çocuğun özgüveni yüksek olacaktır.

Kendine güvenen çocuklar, okul çalışmalarında girişimci ve öğrenmeye meraklıdır. Bununla birlikte anne babanın ve öğretmenlerin başarı ve başarısızlığa verdikleri tepkiler de özgüven konusunda etkilidir. Çocuğun herhangi bir faaliyette ustalaşması ve özgüveninin gelişmesi için yetişkinler tarafından yüreklendirilmesi gerekir. Çocuğun çabasının övülmesi, kendine güvenini olumlu yönde etkileyecektir.

Özgüven çocuğun sadece akademik başarısını değil, aynı zamanda iletişimini ve sosyal yaşantısını da etkiler. Kendine güvenen çocuklar, her türlü sosyal ortamda, isteklerini, rahatsızlıklarını ve beklentilerini açıkça ortaya koyabilirler.

Özellikle anne babalar ve eğitimciler, kendine güvenen çocuklar yetiştirmede en etkili role sahiptirler.

 

ANNE BABALARA VE ÖĞRETMENLERE ÖZGÜVENİ GELİŞTİRMEK İÇİN BAZI İPUÇLARI

 

KOŞULSUZ SEVGİ

Bir çocuğun gelişimini etkileyen en önemli şey sevilip sevilmeme duygusudur. Anne babası tarafından sevilen çocuk öncelikle kendini sevmeyi öğrenir. Anne babası ya da öğretmeni olarak sizin için ne kadar önemli olduğunu ona hissettirin. Ona verdiğiniz sevginin hiçbir koşula bağlı olmadığını bilmesini sağlayın.

Örneğin; odanın dağınıklığına rağmen, okul notların düşük olmasına rağmen “SENİ SEVİYORUM…”  bu sevgiyi ona hissettirin

 

ELEŞTİRİDEN KAÇINMAK

Çocuğunuzun zayıf yanlarını görmezden gelmeyin, ona karşı dürüst olun. Bununla birlikte çok sık eleştirmeyin. Çocuğunuza eksiklerini ve kusurlarını kabullenmeyi; iyi ve kuvvetli yanlarıyla da gurur duymayı öğretin.

DİNLEMEYİ ÖĞRENMEK

Özgüveni oluşturmada aile içi iletişimin rolü büyüktür. İletişimin en önemli öğelerinden birisi dinlemektir. Çocukların hissettikleri, algıladıkları, dinlemeye değerdir ve çocuğu dinlemek özgüven üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Gerçek şu ki, her an çocuğunuza aynı derecede ilgi gösteremezsiniz. Size bir şey söylemek istediğinde onu dinlemeye hazır değilseniz, o an için uygun olmadığınızı belirtin. “Dinliyormuş gibi” yapmanızdan daha doğru olacaktır.

ÇOCUĞU CİDDİYE ALMAK

Çocuğun olumlu-olumsuz duygularını ya da yarattıklarını ciddiye alın. Örneğin korkuyorsa korkusuyla dalga geçmeyin. Olumsuz duygularıyla baş etmesine ve kendi çözümünü bulmasına izin verin. Herhangi bir konuda düşüncesini sormanız, onun algılarına, gözlemlerine değer verdiğinizi hissettirir. Düşüncesi size çok uygun gelmese de, yanlış olduğunu söylemek yerine başka fikirler üretmesini destekleyecek türde sorular sorarak alternatif düşüncelere yönlendirin.

ÇOCUKLA VAKİT GEÇİRMEK

Birçoğumuz için zaman çok sınırlıdır. Bunun yanı sıra çocuğumuzla baş başa zaman geçirmenin önemi kaçınılmazdır. Ailece vakit geçirmenin yanı sıra her ebeveynin çocukla bireysel, kısa da olsa nitelikli vakit geçirmesi çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlayacaktır. Birlikte kitap okuma, oyun oynama, spor yapma gibi çocuğunuzla bireysel ilişki kurabileceğiniz etkinlikler çocuğunuzun özgüvenini olumlu etkileyecektir.

ÇOCUKLA GÖZ SEVİYESİNDE KONUŞMAK

Çocuğun göz seviyesine inmeden konuşmanız, kendisini küçük, sizi ise olduğunuzdan büyük algılamasına neden olacaktır. Bu durum sizinle çocuğunuz arasına mesafe girmesine neden olur. Bu nedenle çocuğunuzla iletişim kurarken, mümkün olduğu kadar onunla göz seviyesinde konuşmaya özen gösterin.

ÇELİŞKİLİ MESAJLAR VERMEKTEN KAÇININ

Çelişkili mesajlar, sözlerinizle davranışlarınızın birbirine uyumlu olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Çocuğunuza öfkeli bir yüz ifadesiyle “Seni seviyorum” demeniz ya da gece korktuğunda yanınıza gelebileceğini söyleyip, gece yanınıza geldiğinde ona kızmanız çelişkili mesaj vermeye örnek olabilir. Sözlerinizle beden dilinizin birbirine uymasına özen göstermelisiniz. Gerçekten hissettiklerinizi dürüstçe çocuğunuzla paylaşmak kendini daha değerli hissetmesini sağlayacaktır.

SORUMLULUK VERMEK

Anne babalar genellikle çocuklarının yapmakta zorlandıkları işleri kendileri yaparak ona yardımcı olduklarını düşünürler. Oysa çocuğa başarabileceği kadar, yani yaşına ve düzeyine uygun sorumluluk vermek ve zorlandığında mücadele etmesi için onu yüreklendirmek kendine olan saygısını arttırır. Çocuğunuza problem çözmek, denemek ve yanılmak için fırsat verin.

Son söz olarak;

Kendine güvenen çocuk yetiştirmek çaba gerektirir. Bununla birlikte özgüven, anne babaların çocukları için arzu ettikleri başarıyı, girişimciliği ve sosyalliği mümkün kılacak ihtiyaç duyulan ilk adımdır. Önerileri uygulamaya başlamak ise atılacak büyük bir adımdır.

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top