single image
29-09-2016
Gökçe ALAÇLI

Cam Ocağı Vakfı

Cam Ocağı Vakfı, Beykoz’da Riva Nehri’nin kenarında, doğa içinde saklı kalmış, yeşillikler içerisinde sanat dolu bir mekân.

Cam Ocağı, 2002 yılında kurulmuş Türkiye’nin en büyük ve en donanımlı cam sanatı merkezi. Yaptıkları üretimler ile, konumuyla, üzerine aldığı misyon ile alkışı hak eden bir kurum adeta…

 

Cam Ocağı nasıl kuruldu?

Cam Ocağı’nın Kurucusu Yılmaz Yalçınkaya çocukluğundan beri cama hayranlık derecesinde ilgi duyan aslında tekstil mühendisi olan biri. Kendisi yurt dışında farklı yerlerde birkaç okuldan cam konusunda eğitim almış ve kendini oldukça iyi geliştirmiş bir cam tutkunu. Eğitim süreçlerinden sonra, ‘’Cam Beykoz’un kültüründe çok önemli bir yere sahip neden bizde böyle bir okul yok’’ diyerek kolları sıvamaya karar vermiş. Bilindiği gibi Beykoz camcılığı Sanayi Devrimi'nin Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yaptığı önemli bir değişimin simgesidir.  Beykoz cam atölyelerinde üretilen eserler 'Beykoz Camları'  adını duyurmuştur. Buradan yola çıkarak Yılmaz Bey 1999’da Paşabahçe’nin elden çıkarttığı bu ocağa talip olur ve hayallerini gerçekleştirmek için çalışmalara başlar. Civar köylerde cam konusunda el işçiliği kuvvetti ustaların olması Cam Ocağı’nın büyük bir avantajı olmuş tabii. Paşabahçe’den devralınan fabrikayı yenileme çalışmaları bittikten sonra 2002 yılında vakıf hizmet vermeye başlamış.

Cam Ocağı bu tarihten beri yüz altmışa yakın yabancı sanatçıya hem eğitim vermeleri hem de cam gösterileri yapmaları için ev sahipliği yapmakta. Yerli yabancı öğrencilerin ve hocaların Cam Ocağı’nda bir araya gelmeleri, cam tasarımı, cam teknikleri hakkında kültürler arası paylaşımlar oluşmasına zemin hazırlamış.

2.500 m2’si kapalı olmak üzere, 20.000 m2 alana yayılan mekânıyla ocak, Riva Nehri kıyısında, orman içindeki kampüsünde cam sanatını yaymayı ve cama ilgi duyanları cam sanatçılarıyla buluşturmayı amaçlayan sımsıcak bir yer. Renkli atmosferi içinde çok özel bir cam ustalığıyla üretilen çeşmibülbüllerden tutun da çağdaş sanatın etkilerini hissettiğiniz birçok özgün eseri görebileceğiniz rengârenk bir yer.

Cam yapmak isteyenlere eğitim vermek kadar çocuklara camı anlatıp sevdirmek de Cam Ocağı’nın en önemli misyonlarından. Bunun için de yılda otuz bine yakın öğrenciyi burada ağırlayarak onlara camı tanıtıyorlar.

Her yaş grubundan çocuğun katılabileceği atölye programlarında çocuklar cam ustalarının gözetiminde camın sihirli dünyasıyla tanışıyorlar. Alevle çalışma kursunda eriyik camın sunduğu sınırsız yaratıcılık olanağıyla kendi sanat eserlerini yaratıp, boncuk atölye çalışmasında boncuk yapımına dair temel bilgileri öğrenerek kendi boncuklarını üretiyorlar. Füzyon çalışmasında ise cam plakalar üzerinde panolarını tasarlayabiliyorlar. Ve atölye sonunda gün boyu yaptıkları çalışmalar Cam Ocağı tarafından adreslerine gönderiliyor.

 

Bunların haricinde Cam Ocağı’nda neler yapabilirsiniz

Dünya standartlarında bir cam merkezi olarak hizmet veren Cam Ocağı, Türkiye’de cam sanatının güzel sanatlar dallarından biri haline gelmesini destekleyen bir vakıf. Cam Ocağı, Lino Tagliapietra, Dale Chihuly gibi dünya çapında isim yapmış cam sanatçılarını ağırlayarak, iki günlük ve iki haftalık yoğun programlarıyla farklı cam tekniklerini yerli ve yabancı öğrencilerle tanıştırıyor. İki günlük atölye çalışmalarında katılımcılar cam üfleme, füzyon, kalıpla şekillendirme, boncuk yapımı gibi tekniklerle camla ilk tanışma fırsatını yakalıyor. İki haftalık yoğun atölye çalışmalarıyla kendilerini geliştirebiliyorlar.

Türkiye’de cam bölümü olan üniversitelerimizden ve dünyanın dört bir tarafından öğrenciler Cam Ocağı’na gelip pratik yapma imkânı buluyor. Bahsettiğimiz eğitimleri alma imkânı olmayan cam öğrencilerine burslu eğitim şansı sunan Cam Ocağı, sanatçıların gelişmesini sağlamak ve çağdaş Türk cam sanatının ilerlemesi için öğrencilere her türlü desteği sağlayan vizyoner bir vakıf.

Sıcak cam üfleme, sıcak cam dökümü, kalıpla cam şekillendirme, füzyon, alevle çalışma, boncuk yapımı, kalıpla şekillendirilmiş cam boyama, gravür, mozaik, Venedik tekniğiyle cam mineleme gibi camın her dalından tekniklerle yapılan atölye çalışmaları, uluslararası cam sanatçılarının liderliğinde her sene mayıs-eylül ayları arasına yayılıyor. Emay, mumla mücevher yapımı ve metal işleme gibi kısa atölye çalışmaları ise tüm yıl devam ediyor. Sanat ve doğayla iç içe bir gün geçirmek üzere Cam Ocağı’nı ziyaret edenler butik cam üretimini izleyebiliyor, küçük uygulamalar yapabiliyorlar. Ziyaretçiler ayrıca dünyaca ünlü sanatçıların eserleri, geleneksel Beykoz camından örnekler ve Cam Ocağı’nda üretim yapan başka markaların ürünlerinin satışa sunulduğu showroomu gezebiliyor.

 

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top