single image
14-04-2023
Aytaç KARAOĞLU

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Ülkemizde hukuk ihtilaflarının Mahkemelerde uzun süreçlerde ve maliyetli olarak neticelendiği bilinmektedir. Dava konu olmuş veya olacak hukuk ihtilaflarının daha kısa sürede, daha düşük maliyetle ve ihtilafın taraflarının karşılıklı müzakeresinin mümkün olduğu alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu ile çözülmesine imkân veren “arabuluculuk” ülkemizde uygulamaya geçmiştir.   

Düzenlemeye ait 07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ‘’  1.maddesinin 2.fıkrasında;

“Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir.” denilmiştir. 

Buradan hareketle aile içi şiddet iddiası dışındaki hukuki ihtilafların tamamı için arabuluculuk esaslarının uygulanması suretiyle ihtilafların çözümünün mümkün olduğu söylenebilmektedir. Bunun yanı sıra mutlaka Mahkeme kararı gereken boşanma, velayet verilmesi gibi hususlarda arabuluculuk süreci uygulanamaz.  

Arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda hukuki ihtilafın taraflarının tamamen serbest olduğu alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculukta taraflar, bağımsız ve tarafsız olan arabulucu eşliğinde karşılıklı müzakere ile kendi çözümlerini kendileri bulmaya çalışır. Arabuluculuk sisteminde arabulucu, Kanunda; “Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi, ifade eder.”  denilmiştir. 

Arabulucu, arabuluculuk sürecine katılan ihtilafın taraflarına çözüm seçeneği sunmaz, ihtilafı çözümleyen bir karar da vermez. Ancak arabulucu, tarafların müzakereye devam ile kendi çözümlerini üretmelerine imkân verecek şekilde tarafların görüşme sürecini devam ettirmelerini temin için kendisine tanınan sınır çerçevesinde tarafları bir arada tutar. Arabuluculuk sürecinde, taraflarca aksi kabul edilmedikçe, görüşme ve yazışmaların gizliliği esastır.  

Dava harç, masrafları, avukatlık ücretleri gibi yargı sürecinin maliyetini arttıran hususlar sebebiyle arabuluculuk süreci makul ücretlerle hukuki ihtilafın çözümüne imkân veren bir çözüm yoludur. Bunun yanı sıra tarafların bir araya gelerek kendi çözümlerini üretmelerine çalışması dostane ve iyi niyetli çözüm arayışlarının değerlendirilmesine imkân tanıyan, süreç içerisindeki tüm yazışma, görüşme, teklif ve kabullerin taraflar arasında gizli kalabilmesi sayesinde güvenilir bir yol olarak tercih edilebilen bir süreçtir. 

Genel Mahkemelerdeki yargılama süresinin uzunluğuna rağmen arabuluculuk, ihtilafların bazen saatler ile ifade edilebilecek kısa sürelerde çözümüne imkân tanımaktadır.  Süreç içerisinde sadece tarafların uzlaştığı, mutabık kaldığı hususlarda anlaşma yapılması, tarafların her an için arabuluculuk sürecinden vazgeçebilmeleri, tarafların mutabık kalmadıkları herhangi bir hususta anlaşmaya zorlanamaması gibi sürecin kontrolünün taraflarda olduğu bu alternatif hukuk ihtilafı çözüm yolu halen dünyada Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Uzak Doğu ülkelerinin birçoğunda sıklıkla kullanılmaktadır. Hukuk ihtilaflarının mümkün olan en kısa sürede ve en düşük maliyetle çözülmesine imkan veren arabuluculuk sisteminin Ülkemizde de süreç içerisinde yaygın olarak kullanılacağı beklenmektedir.   

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top