single image
26-01-2024
Ufuk TARHAN

Sakın Ölmeyin

Geçtiğimiz hafta yurt dışında Best Seller olan bir kitabın iki yazarından birini, Fütürist arkadaşım José Luis Cordeiro’yu, ‘Gençleştirme – Rejuvenation Teknolojisi’ üzerine yaptığı çok etkileyici bir konuşmayı dinlemek için ağırladık ve dinledik.

Kitabın diğer yazarı ise yine Millennium Project’den arkadaşım David Wood. İkisinin de teknoloji, bilim dolu backgroundları etkileyici. Başta Singularity (Tekillik) üniversitesinin kurucusu, “Transhümanizm” akımının başlatıcısı ve Google’ın Baş Mühendisi Ray Kurzweil olmak üzere, dünyanın önemli kanaat önderleri kitaba ön söz yazmışlar. “Son yılların en dikkat çeken eserlerinden biri” demişler ki bence de öyle...

Orijinal adı; “Death of Death - Ölümün Ölümü”. Türkçesi de var. Ülkemizdeki adı; “Ölümsüz İnsan”. Okumanızı hararetle tavsiye ederim. Müthiş önemli ve kafa açıcı bir konu. Özellikle de her iş insanı mutlaka göz atmalı.  Neden önemli? Çünkü 10 yıl içinde yaşlanmanın duracağını, 30 yıl içinde de gençleşmeye başlayacağımızı, yine 10 yıl içinde başta kanser olmak üzere ölümcül pek çok hastalığı nasıl alt edeceğimizi anlatıyor.

José fotoğraf çektirirken diyor ki “10 - 20 yıl sonra buna bakıp ne kadar gençmişiz değil ne kadar yaşlıymışız diyeceğiz. Sakın ölmeyin, ölümsüzlüğe az kaldı!”…

Gençleştirme – Rejuvenation Teknolojisi şaha kalktı!

 Bilimsel iddialara ve ispatlara göre yaşlanmanın artık bir endişe olmadığı bir dünyaya hayli yakınız. Herkesin sağlıklı ve canlı bir yaşam sürebileceği, yüzyıllarca yaşayabileceği genetik potansiyelin aktive edilmesine çok az kaldı. Uzak bir rüya gibi görünen bu durum artık bilim insanları için sadece hızla yaklaşan bir gerçek.  Gençleştirme teknolojisi, yaşlanma sürecini tersine çevirmek ve gençliği,  sağlığı ve canlılığı geri kazandırmak amacıyla hızla gelişen bir alan. Bu teknoloji, yaşam ve çalışma şeklimizi devrim niteliğinde değiştirme olasılığı yüzünden aslında çok ciddiye alınmalı ve gelecek stratejilerinde mutlaka hesaba katılmalı.

 Halen geliştirilmekte olan en umut verici gençleştirme teknolojileri:

 Bu konularda çalışan ve farklı ülkelerde, farklı laboratuvarlarda çalışan hemen hemen bütün bilim insanları, yaşlanmayı durdurmak ve hatta tersine çevirmek için etkili terapilerin önümüzdeki 10-20 yıl içinde mevcut olabileceği konusunda neredeyse ağız birliği yapmış gibi yayınlar, açıklamalar yapıyor. Peki nasıl?

- Hasarlı hücreler (yaşlanan) hedef alınıyor ve sadece hasarı yok eden nano ilaçlar onarım yapıp, yaşlanmayı durduruyor.

- Hasarlı dokular, kök hücrelerle onarılıyor.

- Yaşlanmaya neden olan genetik kusurlar editleniyor, düzeltiliyor.

 “Ölümün Ölümü” gerçekleşirse, iş dünyası nasıl etkilenir?

 Eğer insanlar gerçekten gençleşerek, en azından yaşlanmayarak yaşayabilirlerse, bunun iş dünyasına ilk etkisi, işgücünün üretkenliğindeki önemli bir artış olacaktır. Çünkü daha sağlıklı ve enerjik bir işgücü, daha fazla fayda, mal ve hizmet üretebilir.

 Gençleştirme teknolojisi, yepyeni endüstrilerin ve pazarların yaratılmasına da yol açacaktır.  Örneğin, insanların genç görünümlerini ve canlılığını korumalarına yardımcı olan ürünler ve hizmetler, doğal olarak müthiş talep görecektir.

Sonuç olarak,  gençleştirme teknolojisi, hiç kuşku yok ki yaşam ve çalışma şeklimizi devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahip hızla gelişen, yaygınlaşan yeni bir alan. Ve tabii ki Gençleştirme teknolojisinin potansiyeli hem heyecan verici hem de göz korkutucu. Bir yandan, herkesin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebileceği bir dünyanın umudunu sunuyor. Öte yandan, bu teknolojinin nasıl kullanılacağı konusunda etik ve sosyal sorular, sorunlar ortaya çıkarıyor.

Örneğin, gençleştirme teknolojisine kim erişebilecek? Herkes için mi yoksa sadece zenginler için mi erişilebilir olacak? İnsanların yüzyıllarca yaşayabileceği bir dünyanın potansiyel sonuçları neler olabilir?  Düşünelim…

Bu yazı Dünya Gazetesi için yazılmıştır. 

 

Benzer Yazılar

TÜMÜ
back to top